18 Nisan 2011 Pazartesi

Bir Başka Açıdan HAMAS Hareketi

Hamas, Filistin toplumunun 1980 sonrası siyasi, sosyo-kültürel ve İslami yapısına ciddi anlamda yön veren; ideolojik yapısı içerisinde ve diplomatik ilişkilerinde masa ile cepheyi birleştirebilen; toplumsal meselelerle, kültürel ve sanatsal argümanları en güzel bir şekilde harmanlayabilen, sosyal tabanı güçlü bir harekettir. Kısaca, Hamas 1987’de Şeyh Ahmed Yasin, Abdülaziz el-Rantisi ve Muhammed Taha tarafından ilk intifadanın başlangıcında Mısır’daki Müslüman Kardeşler örgütünün Filistin kanadı olarak kurulmuştur. Hamas sanıldığı gibi sadece silahlar, füzeler ve savaş/çatışmalardan ibaret bir hareket değil. Sosyal ve siyasal kurumları, sanat ve fikir çalışmaları ve uluslararası düşünce kuruluşlarıyla, Hamas İsrail için yabana atılacak bir yapı değildir. Hamas’ı ele almadan önce bu sosyal hareketin tarihi seyrine kısaca bir göz atmakta fayda var.

Temelde Hamas hareketi İhvan-ı Müslimin cemaatinin bir unsurudur. Hareket, Müslüman Kardeşler cemaatinin, 1948’de Filistin'in emperyalistler tarafından taksim edilmesi planına karşı başlatılan cihada katılmak üzere gönderdiği mücahitler grubu olarak adlandırılabilir. Bu gençler Filistin topraklarında Müslüman Kardeşler cemaatinin de tohumlarını atmışlardır ve bugünkü Hamas, bu topraklardaki İslami Hareket ve İslami Cihad hareketlerinin de ürünüdür. 1980’li yıllara kadar solun öncülüğünde sürdürülen Filistin direniş hareketinin İslami kesim tarafından devralınmasında büyük ve önemli bir işleve sahip olan Hamas Filistin mücadelesini, İslami argümanlarla harmanlayarak, özelde Filistin, genelde İslam dünyası için mücadele tarihinde bir kesit olarak var olmuştur.
Bütün bu yapıya ve güçlü kadrolara rağmen özelde İsrail, genelde ise Batı’nın Hamas hareketini görmezden gelmesi, ikili görüşmelerin bir tarafı olarak muhatab almaması aslında Hamas’ın mevcut gücünü de ortaya koymaktadır. Bu güç, uluslararası dengelerdeki güçlü ilişkilerine, sahip olduğu toplumsal tabana, bitmek tükenmek bilmeyen direncine ve en çok da Filistin toplumunun her şeye rağmen bu harekete sahip çıkmasına bağlıdır. Bu ve benzer hareketlerin toplumsal kabul görmeleri toplumlara sundukları sosyal imkanlar, refah düzeyinin artırılmasına sundukları katkılar ve ihtiyaç duyulan güvenliğin tesisiyle mümkündür.

Yapmış ve yapmakta olduğu sosyal içerikli çalışmalar neticesinde gerek Filistin, gerekse Ortadoğu halklarının teveccühünü kazanan hareket, bilinenin aksine sadece savaşlar, siyasi ve askeri krizler ile değil milyonlarca doları bulan sosyal faaliyet ve hizmetleriyle de ülkede büyük kabul görmektedir.

Yapmış ve yapmakta olduğu sosyal içerikli çalışmalar neticesinde gerek Filistin, gerekse Ortadoğu halklarının teveccühünü kazanan hareket, bilinenin aksine sadece savaşlar, siyasi ve askeri krizler ile değil milyonlarca doları bulan sosyal faaliyet ve hizmetleriyle de ülkede büyük kabul görmektedir. Hamas hareketini değerlendirirken bu denli kapsamlı sosyal yönünün ihmal edilmesi, bu hareketin yanlış ya da eksik tanınmasına sebep olacaktır. Hamas hareketinin dünyada edindiği siyasi güç ve nüfuz, çalışmalara dış desteğin maddi, manevi unsurlarını oluşturmakla birlikte gerçekleştirdiği sosyal faaliyetleri de iç dinamiklerinin teveccühünü kazanmasına vesile olmaktadır. Zaten sosyal bir hareket olan İhvan’dan miras aldığı halka hizmet misyonu ve özellikle de iktidara geldiği Gazze’de, genel olarak Filistin toplumu nezdinde sunduğu bu hizmetleri, varoluşunun bir sorumluluğu olarak gören hareket, yaklaşık 70 milyon doları bulan bütçesinin % 90’lara varan kısmını sosyal faaliyetlerine ayırmaktadır.

Sosyal çalışmalardan kesitler
Hamas, hastaneler, camiler, kütüphaneler, çocuk yuvaları, kreşler, yetimhaneler, okullar, öğrenci yurtları, burslar, meslek edindirme kursları, sosyal nakdi ve ayni yardımlar gibi birçok konuda çok yoğun bir sosyal faaliyet gerçekleştirmekte, bu faaliyetleri ile ilgili olarak da uluslararası toplumdan çok ciddi destek almaktadır. En son 2009 Gazze Furkan Savaşı sırasında sadece Türkiye dahil olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinden çeşitli yardım kurumları aracılığıyla milyonlarca dolar tutarında nakdi ve ayni yardım bölgeye ulaştırılmış, bu yardımlar son derece başarılı bir şekilde organize edilerek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmıştır.
Ülkede hizmet veren yüzlerce sivil toplum kuruluşunu da himaye eden hareket, bu kurumlar aracılığıyla özellikle de çatışmalarda yaralananlar ve şehid aileleri için tamamen ücretsiz olmak üzere sağlık, tedavi ve diğer tıbbi destekleri sağlamaktadır. Toplu düğün merasimleri düzenleyerek Filistinli gençleri evlendirmekte; çeyiz, ev eşyası ve gerekli maddi desteği sağlamakta, toplu sünnet törenleriyle şehid, yaralı ve ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına ücretsiz hizmet sunmakta, yetim ailelerine maddi ve manevi yardımda bulunmaktadır. Bu çalışmalarıyla hareket toplumsal alanda önemli bir boşluğu doldurmaktadır.
Okulların ihtiyaçları giderilerek, diğer masraflar karşılanmakta kreşler, anaokulları gibi tüm kademelerdeki eğitim müesseselerine maddi destek sağlanmaktadır. Ayrıca Gazze İslam Üniversitesi’ndeki akademik ve idari işlere maddi destek sağlanmakta, üniversitenin çalışmalarına destek olunmaktadır.
Yapmış olduğu bu gibi faaliyetler ile hareket, ciddi bir sosyal ihtiyaca cevap vermekte, Filistin halkının refahının artırılmasına büyük katkılar sağlamaktadır. Bu tür faaliyetleri ile Hamas Filistin’de çok ciddi bir teveccüh görmekte, bugün yapılan kamuoyu yoklamalarında hareketin % 60’lara varan oranlarda halk desteğine sahip olduğu görülmektedir.
Bütün bu anlattıklarımızdan da anlaşılacağı gibi Hamas, sürekli öne çıkan direniş ve siyasi krizlerin bir tarafı olma özelliğinin yanı sıra aynı zamanda toplumun refah seviyesinin yükseltilmesinde ve sosyal ve ekonomik kalkınmasında da gayet önemli bir rol üstlenmektedir. Tüm yaşananlara, ambargoya, İsrail tarafından tüm iletişim kanallarının engellenmesine rağmen, halkın refahına, eğitimine, kültürüne de yatırım yapmakta olan ve bu yönüyle de toplumun her kesiminden destek gören bir harekettir
Son olarak, Filistin’de eğitim seviyesi ve yetişmiş insan gücü hakkında da pek bilinmeyen bazı gerçekleri paylaşmakta yarar var. Filistin’de okuma-yazma oranı % 95,2’dir. Öğrenim çağına gelmiş çocukların okula kaydolma oranı %98’leri bulmaktadır. Ancak söz konusu rakamların Aksa İntifadası’ndan önceki rakamlar olduğu unutulmamalıdır. Zira, bu tarihten sonra Filistin konusunda ciddi bir istatistik yapılmamıştır. Yine 2000 yılına ait istatistiklere göre, Filistin’deki öğretmen sayısı 32.000’dir. Filistin’de üniversiteli öğrenci sayısı ise 75.000’dir. Bu rakamların yeni ve güncel dönemde çok daha fazla olduğu öngörülmektedir. Hamas’ın eğitime sağladığı, maddi-manevi desteğin de azımsanamayacak boyutlarda olduğu gerçeğinden hareketle, Filistin halkının eğitim seviyesinin yüksek olmasında hiç kuşkusuz payı büyüktür.
Sonuç
Bütün bu bilgiler ışığında değerlendirecek olursak, tüm imkânsızlıklara rağmen dünyanın en yüksek okuma yazma oranlarından birine sahip olan, eğitime büyük önem veren, akademisyenleri ve kişi başına düşen doktor sayısının dünyanın en yüksek oranlarına ulaştığı Filistin’in kararlı, sabırlı ve mücadeleci halkı için Hamas tam anlamıyla biçilmiş bir kaftan gibidir. Siyasi, kültürel, sanatsal ve sosyal açıdan toplumun tüm ihtiyaçları için birimler, kurumlar oluşturan Hamas hareketi toplumun en gözde yapıları arasında yer almaktadır. Bunun yanı sıra, Hamas Filistin toplumunun İsrail’e karşı söylemek istediklerini söyleyen, toplumun güvenliğini önceleyen ve Filistin’i İsrail karşısında temsil gücüne sahip bir yapıdır.
İşte Hamas’ı Hamas yapan ve Filistin toplumunun bu hareketi bağrına basmasına sebep olan unsurlar kısaca bunlardır. Tüm dünyada oluşturduğu olumlu imajı, sahip olduğu destek ve tertemiz bir geçmiş ve idealleriyle Hamas, dünya dengelerinde artık göz ardı edilemeyecek kadar güçlü ve önemli bir unsur olmaktadır.

Süleyman KURT
15 Nisan 2011  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder